Nicolaus Copernicus Hayatı ve Buluşları - Teknoloji ve Tasarım - - Teknoloji ve Tasarım

Son Dakika

Home Top Ad

Reklam Alanı (Buraya Bakarlar)

Post Top Ad

Buraya Bakarlar (reklam)

18 Şubat 2019 Pazartesi

Nicolaus Copernicus Hayatı ve Buluşları - Teknoloji ve Tasarım -

Polonyalı bilim adamı Nicolaus Copernicus kimdir? Nicolaus Copernicus hayatı nasıldı? Nicolaus Copernicus buluşları nelerdir? Nicolaus Copernicus astronomiye en önemli katkısı?



Polonyalı astronomi bilgini Nicolaus Copernicus (Kopernik), matematikçi olmasının yanı sıra, Dünya yerine Güneş’in merkezde bulunduğu “Güneş Merkezli Evren Modeli“ni formülleştiren astronom olarak önemli bir bilim adamıdır…

Polonya’nın En İyi Üniversiteleri arasında yer alan Torun Nicolaus Copernicus Üniversitesi’ne de ismini veren bilim adamı, tahmin edebileceğiniz gibi Polonya halkı için oldukça önemli bir gurur kaynağı. Astronominin kurucusu kabul edilen, aynı zamanda doktor ve din adamı olması nedeniyle de ileri sürdüğü fikirleri ancak ömrünün sonlarında açıklayabilen Kopernik’in hayatı hakkındaki detaylara gelin birlikte bakalım…
Nicolaus Copernicus Kimdir?
Dünya yerine Güneşin merkezde olduğu “Güneş merkezli evren modeli“ni formülleştiren astronom olan Nicolaus Copernicus, astronominin babası olarak bilinir. Ölümünden çok kısa bir süre yayınlanmış olan kitabı De Revolutionibus Orbium Coelestium, şimdilerde bile bilim tarihindeki en önemli olaylardan bir tanesi olarak da bilinmektedir.
Hazırlanmış olan bu kitap ile birlikte Kopernik Devrimi başladı ve bilimsel devrim çok daha ciddi bir şekilde ortaya koyuldu. Gerek eğitim, gerekse iş hayatı boyunca alanının en iyi isimleri ile birlikte çalışmalarda bulunan Kopernik, oldukça geniş bir bilgi birikimine sahip olan ve bunları yaşamının son dönemlerine kadar insanlar ile paylaşan Polonyalı bilim adamıdır.
Esasında “Güneş merkezli evren modeli“ni ilk defa dile getirenin Kopernik olmadığı bilinen bir gerçek. Ancak Nicolaus Copernicus’u Aristarchus ve Biruni gibi ünlü bilim adamlarından ayıran nokta, onun bu gözlemlerini bir yayın haline getirmesidir. Aynı zamanda yaptığı gözlemlerini delilleri ile beraber ortaya koyduğu için, ayrıca önemlidir.
Nicolaus Copernicus Hayatı 

19 Şubat 1473 yılında Polonya’nın en güzel şehirlerinden birisi olan Torun’da doğmuş olan Nicolaus Copernicus, İnternet üzerinde hakkında en fazla arama yapılan kişiler arasında yer almaktadır. Annesi oldukça varlıklı olan Nicolaus Copernicus’un babası ise Krakow’lu bir tüccardır.
4 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak doğdu. Kardeşi olan Andreas Frauenburg, Augustinyan rahip iken, kız kardeşi de Barbara Benedikt’in rahibesi idi ve daha sonrasında Kulm’da yer alan manastırdaki baş rahibe oldu. Bir diğer kız kardeşi Katharina ise, Torun valisi ve aynı zamanda iş adamı olan Barthel Gertner ile evlilik yaptı. Barthel’in erken yaşlarda ölmesi sonrasında Kopernik onun geride bırakmış olduğu 5 çocuğuna baktı. Kendisi ise hiç evlenmedi ve bilinen hiçbir çocuğu da bulunmamaktadır.
“Nicolaus Copernicus Ekşi Sözlük” başlığında da görülebileceği üzere, babasının ölümünün ardından dayısı Genç Lucas Watzenrode’un himayesi altında eğitimine başladı. Watzenrode, Polonya’daki en önemli fikir adamları ile bağlantılar kurmuş birisidir.
Günümüzde Nicolaus Copernicus’un eğitim hayatı ile alakalı herhangi bir belge bulunmuyor. Daha öncesinde Kopernik’in biyografisini yazmış olan kişilerin belirttiğine göre Kopernik, ilk öncelerde Polonya’nın Torun şehrinde bulunan dayısının da hoca olarak görev yaptığı St. John okuluna gönderilmiştir. Bunun ardından ise Vistula Nehri üzerindeki Wlocklawek’de bulunan Katedral okuluna gitti.
1491 – 1492 kış döneminde ise Kopernik, kardeşi Andrew ile birlikte Krakow Üniversitesi’ne kayıt oldu. Astronomi ve matematik okulunun en parlak döneminde iken çalışmalarına güzel sanatlar bölümünde başlayan Kopernik, Albert Brudzewski’nin de öğrencisiydi.
Nicolaus Copernicus’un Krakow’daki çalışmaları, onun astronomi ve matematik alanında kusursuz bir temele sahip olmasına yardımcı olmuştur. Öğrenme merakı ve bağımsız kitap okumalarının yanı sıra üniversitede almış olduğu dersler sayesinde bilgi birikimi oldukça genişlemeye başladı. Bu zamana kadarki ilk bilimsel notlarını tarihlendirmişti. Şimdilerde bu notların bir kısmı Uppsala Üniversitesi’nde korunmaktadır.

Nicolaus Copernicus, dayısı tarafından boşalan Warmia rahipliğine yerleştirilmek istendiği için diplomasını almadan üniversiteden ayrıldı. Birbirinden farklı sebeplerden ötürü ise dayısının bu isteği gerçekleştirilmedi. Bologna’ya yerleşmesinden sonraki 3 yıl içerinde ise kilise hukuku ile alakalı çalışmalar yapmaya başladı. Her ne kadar astroloji ile alakalı çalışmalarda bulunması gerekse de, o dönemlerde bu konu hakkında herhangi bir çalışma yapmadı.
Nicolaus Copernicus kimdir ve hayatının büyük bir bölümünü nerede geçirmiştir sorusunun cevabı ise Warmia’dır. Çünkü İtalya’da yapmış olduğu çalışmaların ardından, çıktığı seyahatleri saymazsak, yaşamının kalan 40 yılını burada geçirmiştir.
Kopernik, 1503 ile 1510 yılları arasında dayısının hem sekreteri hem de doktoru olarak çalıştı. Burada diğer bir taraftan da “Güneş merkezli teorisi” hakkında da çalışmaya başladı. Var olan resmi etkisi ile birlikte dayısının bütün görevlerini de üstlenmiş oldu. Almanca ve Latinceyi oldukça akıcı bir şekilde konuşabilen Kopernik, bunlarla birlikte İtalyanca, Lehçe ve Yunanca da konuşa bilmekteydi. Kopernik’in günümüze kadar gelmeyi başaran çalışmaları incelendiği zaman da görülebileceği üzere, kullanılan dil o dönemlerde Avrupa’daki akademik dil olan Latincedir.
Latince aynı zamanda Roman Katolik Kilisesi ve Polonya kraliyet mahkemesinin de resmi diliydi. Aynı zamanda Nicolaus Copernicus’un Polonyalı liderler ve kilise ile yapmış olduğu yazışmaların bütün hepsi de Latincedir. Her ne kadar ana dili Almanca olarak kabul edilse de, bu dil ile yazmış olduğu doküman sayısı oldukça azdır.
Arkadaşlarının bir kısmı Protestan olsa da, onun bu konuda bir eğilimi olmamasından ötürü saldırılar ile karşı karşıya kaldı. Astronomi ile alakalı çok başarılı çalışmalar yapmış olsa ve astronominin kurucusu olarak kabul edilse de, dinden aforoz edilme ve engizisyon cezaları ile karşı karşıya kalmamak adına yaşadığı dönemlerde bu konu ile alakalı herhangi bir açıklama yapmamıştır.
Ölümünden kısa bir süre önce yazmış olduğu kitapları ortaya çıkartmaya başlayan Kopernik, daha sonrasında bu konudaki fikirlerini değiştirmiştir. Nicolaus Copernicus’un kitaplarının, ölümünden sonraki sonraki dönemlerde incelenmesi ile birlikte yapmış olduğu çalışmalar çok ayrıntılı bir şekilde bilim dünyasındaki yerini alma imkanına erişmiştir.

Yaşının ilerlemesi ile birlikte farklı sağlık sorunları ile karşı karşıya kalan Kopernik, 1542 yılına doğru beyin kanaması ve felç geçirdi. Hakkında ortaya atılan efsaneye göre, ölmesinden önce kitabının basılmış olan son sayfaları ona gösterildikten sonra komadan uyanıp kitabına bakmış ve 24 Mayıs 1543 yılında ise Polonya’nın Gdansk şehri yakındalrındaki Frombork kasabasında vefat etmiştir.
Frombork Katedrali’nde gömülü olduğu söylense de, arkeologlar tarafından yapılan incelemeler sonrasında bu çabalar sonuçsuz kaldı. Ardından ise katedralin taban kısmında incelemeler yapıldı ve kötü şartlarda olan bir mezar bulundu. Bu mezardan alınan kemik kalıntıları, Uppsala Üniversitesi kütüphanesinde yer alan Kopernik’e ait kitaptan alınan saç örneği ile eşleşti. 2010 yılında yapılan ikinci cenaze töreni ile birlikte Kopernik’in kemikleri Frombork Katedrali’nde, onun için hazırlamış olan siyah granitten mezara gömüldü.
Nicolaus Copernicus Buluşları
Dünyanın ve gezegenlerin, güneşin etrafında döndüğü kuralını açıklamış olan Nicolaus Copernicus’un Heliosentrik teorisi, şimdilerde Kopernik teorisi olarak da adlandırılmaktadır. Ancak bu teorisini hayatının son dönemlerine kadar açıklayamamıştır. Çünkü o dönemlerdeki Hristiyan din adamları, İsa Mesih’in güneşe sabit durması adına emir verdiğini düşünmektedir. Bundan dolayı da dünya düz bir tepsi şeklinde olduğuna inanılıyordu.

Bunun aksini düşünen kişiler ise cehennemliktir. Yani bu tarz bir düşünceye sahip olan kişilerin mahkemelerce yargılanarak ateşte yakılmasına hükmedilmekteydi. De revolutionibus orbium coelestium isimli kitabını Papa’ya gönderen Kopernik, kitap ile birlikte bir de mektup yazmıştır.
Bu mektupta hayatının son dönemlerine kadar çekingen olduğunu ve fikirlerini hiçbir şekilde insanlara sunmak istemediğini söylemiştir. Ancak bir süre sonrasında artık çekingenliğini üzerinden atmıştı ve her ne kadar kitapta yazılanların okunması sonrasında dinden çıkartılacağını bilse de, bunları savunmaya devam edeceğini belirtmiştir.
1540 yılına gelindiği zaman ise, Nicolaus Copernicus’un yazmış olduğu ve tüm fikirlerini de içerisinde bulunduran kitabının basılması adına gerekli olan izin çıkmıştır. Doktor, papaz ve astronom olan Kopernik’in, Yunanlı astronom Batlamyus tarafından sunulan teoriyi çürütmesi sonrasında bilim dünyasında daha öncesinde olmadığı kadar büyük bir adım atılmıştır.
Bu kitap ile birlikte artık dünya evrenin merkezi olarak görülmüyordu ve şekli de düz değildi. Kilise hukuku alanında doktorası olan Kopernik, aynı zamanda diplomasız doktor, polyglot (çok dil bilen insan), vali, diplomat, klasik alim olmasının yanı sıra, ekonomi konusunda şimdiye kadar temel bir kavram olarak da bilinen Miktar Teorisi’ni de yazıya dökmüştür. Ayıca 1519 yılında Gresham Yasası’nın bir versiyonunu da Gresham’dan önce formülleştirmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızdan sitemiz değil tamamen siz sorumlusunuz bunu asla unutmayın. Kimsesinin hakkında yalan yanlış bilgiler vermeyin, küfür etmeyin aşağılaşmayın, Zaten ben onları yayınlamam. Ama saklı tutarım herhangi bir yasal çerçevede kullanılması amaçlı... Ha bi de reklam yapmayın gözünüzü seveyim ....
Sevgilerle iyi yorumlar...

Post Bottom Ad

Responsive Ads Here

Sayfalar